Şefaat ile İlgili Hadisler

Katılım
10 ay
Mesajlar
174
Tepkime puanı
3
Şefaat ile ilgili hadisler nelerdir? Peygamberimizin (s.a.v) şefaat hakkındaki hadislerini sizler için derledik. Şefaat ile ilgili hadisi şerifler...
Başkasının sıkıntısını gidermek veya bulunduğu makamdan daha yükseğine geçmesi için aracılık yapmak işine “şefaat” denir. Şefaat günahı olan mü’minlerin günahının bağışlanması, olmayanların daha üst makamlara yükselmeleri için peygamberlerin ve Allah katında dereceleri yüksek olanların Allah’a dua ve istekte bulunmaları demektir.

Rasul-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in kendi ümmetine daha hususı şefaatleri de olacaktır. Nitekim bir defasında şöyle buyurmuşlardır:

“Şefaatim, (öncelikle) ümmetimden büyük günah işleyenleredir.” (Ebu Davud, Sünnet, 20-21/4739; Tirmizı, Kıyamet, 11/2435-6; İbn-i Mace, Zühd, 37; Ahmed, III, 213)

Bu hadıs-i şerıflerinde Peygamber Efendimiz’in büyük günah işleyenlere şefaat edeceklerini ifade buyurmaları, şefaatin yalnız onlara has olduğu manasına gelmemektedir. Elbette büyük günah işleyenler, şefaate en fazla ihtiyaç duyacak olanlardır. Fakat şefaatin pek çok çeşidi vardır. Bu sebeple Allah’ın dilediği herkes, kendi haliyle mütenasip bir surette şefaatten hissedar olacaktır.

ŞEFAAT İLE İLGİLİ BAZI HADİSLER
Ebu Hüreyre’nin anlattığına göre o, “Ey Allah’ın Resulü! Yüce Rabbin sana şefaat konusunda nasıl bir hak bahşetti?” diye sormuş, Resulullah (s.a.v.) şöyle cevap vermişti:
“Senin ilme olan tutkunu bildiğim için bunu bana ilk soranın da sen olacağını tahmin etmiştim. Benim şefaatim, kalbi dilini, dili de kalbini tasdik ederek Allah’tan başka ilah olmadığına samimiyetle şehadet eden kimse içindir.” (İbn Hanbel, II, 518)

Ebu Musa el-Eş’arı’nin naklettiğine göre, Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Bana, şefaat etme ya da ümmetimin yarısının cennete girmesi hakkında tercih yapma fırsatı verildi; ben şefaat etmeyi seçtim. Çünkü o daha kapsamlı ve daha yeterlidir. Siz şefaatimin takva sahibi müminler için mi olacağını sanırsınız? Hayır. Aksine o, günahkarlar, çok hata işleyen ve kirlenenler içindir.” (İbn Mace, Zühd, 37)

Ebu Hüreyre’den rivayet edildiğine göre, Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Her peygamberin niyaz ettiği bir duası vardır. Ben de duamı kıyamet gününde ümmetime şefaat etmek için saklamak istiyorum.” (Müslim, ıman, 334)

Ebu Hüreyre’nin naklettiğine göre, Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Ben ademoğlunun efendisi, kabri ilk açılacak olan, ilk şefaat edecek ve şefaati ilk kabul edilecek olanım.” (Ebu Davud, Sünnet, 13)

Ebu Ümame el-Bahilı’nin naklettiğine göre, Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Kur’an okuyun! Çünkü Kur’an, kıyamet gününde dostuna (okuyucusuna) şefaatçi olacaktır...” (İbn Hanbel, V, 255; Müslim, Müsafirın, 252)
 
Geri
Üst Alt